Uçmaktan memnun olmayan bir kelebek varmış. Hayatı boyunca hep yüzmek isteyen bir kelebekmiş bu. Bir gün gökyüzü yağmur damlalarıyla dolup taşınca daha yukarılara uçmayı denemiş. En yukarıda bir okyanusun var olduğunu düşünüyormuş. Uçmuş, uçmuş, uçmuş... Ve sonunda daha önce hiç bilmediği bir yüksekliğe ulaşmış. Burada renkli kanatlarıyla yüzebilen devasa kelebekler görmüş. Tam o sırada kendisinin de yüzebileceğini düşünmüş kelebek. Yorgun ve ıslanmış kanatlarını çırpmaya başlamış fakat becerememiş yüzmeyi. Olduğu yerden öteye gidemiyormuş. Hayattaki son günü olduğunu hatırlamış birden. Ve öylece bırakmış yıpranmış bedenini boşluğa. En azından aşağı dökülen bu denizin içinde yüzebilirim, diye düşünmüş. Bunun tam anlamıyla bir balık gibi hissettireceğini biliyormuş. Son anında, hem kelebek hem de balık olmanın verdiği mutluluğun tadını çıkarmış. İçi huzurla dolmuş. Ve öylece gözden kaybolmuş.