Gökyüzüne baktım

Bakarken bütün ihtimallerin altını çizdim

Bazı ihtimallerin beni hiç sevmediğini fark ettim

Beni sevmeyen ihtimalleri halının altına süpürdü annem

“Anlamak zorunda değilsin her şeyi” dedi

Dolma içi yaparken, benim içim çürümüştü

Çürükleri ayıklamaya çalıştı

Ayıkladı ve benden bir şey kalmadığını anladı

Anladı ama anlamazlıktan geldi

Anlamazlık annemi rahatlattı


Kelepir bir acıya komşuydum

Ardımda birkaç kötü şiir bıraktım

Biraz ölmekten zarar gelmez diye iç geçirdim

Bulutların üstüne basarak sana gelmeye çalıştım

Geçtiğimiz yirmi sekiz yılda çokça yanıldım

Susmak, bir erdemden ziyade zorunluluk gibiydi

Bu zorunluluğun hakkını vermek için yaşadım

Bir miktar hırpalanmışlığım ve çok fazla hatam ile

Annemin beyazlayan saçlarının arasına saklandım