“İnsanlar ölüyordu ve onlardan geriye kalan eşyalar ne yapacaklarını bilemiyordu. Nesnelerin kafası karışıyordu insanlar ölünce. Sahiplerini arıyorlardı meraklı gözlerle. Yokluklarına şaşırıyor, yerlerini yadırgıyor, ha bire tozlanıyor ve tıpkı sahipleri gibi oldukları yerde çürümeye başlıyorlardı.”