Kendi demir parmaklıklarımızın üzerine binen ahlak parmaklıkları var bir de. Toplumunkini kaldırmak kolay da kendimizde olanı yıkmak, böyle balyozla falan, kurbağayı hendekten zıplatmak gibi bir şey. Kolay gibi gözüküyor ama kurbağa nasıl zıplasın hendekten? İsterse yapar gerçi.
Paranoya gerek onun için de yahu! Paranoya beyin kıvrımlarına şöyle bir dokunup bulandıracak ki sonrasında mavi-mor, aydın dinginlik sarabilsin kıvrımların kenarlarını.
Aydın dediğime bakmayın, çoğu yeri karanlık. Sadece artık bilinen bir karanlık. İçinden hangi canavarın çıkacağını köşe bucak bildiğin karanlık. E parmak şıklatınca dağılmayacak ya bu karanlık!
Fakat karanlığı yarıladık.