Tekillik, kendi hayatımızda mı özel olmak demektir yoksa insanlar için mi? Eğer kendi hayatım için özel olmaksa zaten öyle değil miyiz? Aslında burada farklı bir detay var. Özel olmaktan kastedilen farklı olmak ve öznel olmak. Buna özgünlük de diyebiliriz. Benim ben olduğum için anlaşılmam demek. Ama ben neyim o zaman?


Bunun üzerine biraz düşünmeye başladım ve çevremde beni iyi tanıdığını düşündüğüm insanların hayatındaki yerimi sorguladım. Onların hayatında olma nedenim neydi? Onlara sorsam şişirme cevaplar vereceklerini düşündüğümden vazgeçtim ve benim hayatımda olan insanların neden ve neye göre var olduğunu düşünmeye başladım. Ailem zaten zorunlu bir kabul olduğu için onları es geçerek önce sevgilimden başladım. Onun hayatımda olmasını da uzun düşünüşlerin sonunda kendi tanımım olan aşk ve sevgi bağıyla bağladım. Çünkü onu kendi yararıma olan herhangi bir tercih ya da sebebi olan şekilde sevmiyordum. Bu düşünce bana ailemi kabul edişimle aynı düşünce hissini verdi. Çevreme baktığımda ise arkadaşlarım olsa da dostlarım iki taneydi ve onları sevme nedenim de kendi ifadem ile saf sevgiydi. Yine de karakterlerimiz uyuşmasa arkadaş kalır mıydık bilmiyorum.


İşte karakter uyuşması denilen şey de tekilliği yinelemiyor mu zaten? Bir karakterinin olması ve farklı düşünce yapısına, farklı huylara sahip olman seni diğer insanlardan ayırmaz mı? Bence ayırır ama tekillik kavramı bu bağlamda basamaklardan oluşuyor olmalı. Birinci basamak, seni diğer insanlardan ayıran özellikleri ‘senin’ keşfetmen. İkinci basamak, senin keşfettiğin bu farklılıkları keşfeden ‘azınlık çevreye’ ulaşman ve onların bu özellikleri ayırt edebiliyor oluşu. 3.basamak yani son basamak ise bunu evren olarak aldığımız ve hedef kitlen olan herkesin bu özellikleri keşfetmiş ve seni, senin arkandan bu bilinçle takip ediyor oluşları. Herkes bu basamak zincirine geçmek zorunda değil çünkü hayatı sadece doğmak, büyümek, sevişmek, para kazanmak, ölmek olan biri için bu sıra dışılığa gerek yoktur, o kişi bu yüzden basamakların farklında olmayı bırakın bunu umursamaz bile. Ancak yaptığı işte ya da sevdiği şeyde en iyi olmak isteyenlerin ya da herkesin onu bilmesini ve sevmesini isteyen biri bu basamakların üzerinde zıplar durur. Bu kişilerin kalmak istediği basamak da, atlamak istediği basamak da kendi gayret ve istikrarlarına bağlıdır. Sadece istikrar da yetmez ayrıca seni diğerlerinden ayıran, yaptığın bir işte farkını ortaya koyman ve o farkında sadece senin yaratabileceğin algısına insanları alman aynı zamanda zeka gerektirir. Kendini tanımayan bir insan bu basamakların ilkinde sıkışır ve kendini tamamlayamadan bu tekillik yolculuğunda rakipleri arasında kendini ezilmiş bir şekilde buluverir.


Bu da insan doğasının hırsıyla sınırlandırılabilir mi? Yani bu basamaklara çıkmak isteyen biri uzaktan bakıldığında tekil olmak adı altında kendi adını ve öznelliğini yaratabilmek için hırsıyla beraber savaşıyor olmuyor mu? Başarmak için bunları yapıyor denemez mi tekil biri için? Ya da bu tekilliği yarattığını fark etmeden bu hayattan gidiyorsa eğer bu onu neye göre tekil yapar? Dönemine göre tekil olmayan biri yani döneminde anlaşılmayan biri öldükten sonra tekil olsa bu onu tatmin etmeyecek ki. Bir soru daha oluşuyor işte kafamda, tekillik yarışına birey kendini tatmin etmek için mi girer yoksa yeteneğiyle ya da başarısıyla fark yaratacağından zaten emin midir? Birey kendi tekilliğinin farkına kendi mi varmalı yoksa tekil olduğunu birileri -bir grup- mi söylemeli? Böyle bakıldığında tekillik kavramı çok kişisel şeyler gibi geliyor ve kişiden kişiye göre değişen şeyler de bizi tekil yapar mı?


Ben yazar olmak istiyorum ve yazdığım yazıların herkes tarafından okunuyor olması imkânsız. Her görüşe uyacak bir kitap yazmayı zaten tercih etmem ama tekillik eğer herkes tarafından tanınmak ve okunmaksa diyelim ki böyle bir şey yapmaya kalktım, yine de farklı görüşler çıkacaktır. Gerçeği yazıyor olsam bile sırf kendi gerçekliğine uymuyor diye beni karalayacak binlerce insan olacaktır. Ama ben yine de kendi gerçekliğimi ifade ediyor oluşumun hazzına ulaşacağım. Bu sebeple bana kalırsa tekillik yukarıda anlatmak istediğim basamaklardan ilkinde kalmalıdır. Bu benim görüşüm olduğu için de insanlar tarafından beğenilme kaygısı gütmeden, kendi gerçekliğim ve doğruluğumdan oluşan küçük dünyamda bana benzeyen insanlar arasında yarattığım tekillikte, benim hayatıma da giren insanlar benim için tekil olacaktır. Herkes kendi dünyasındaki tekilliği hem bu şekilde yaratabilir ve bu tekilliğe ulaşabilir. Tanınırlıktan çok kişi, kendi dünyasındaki o ufak tekillik nüanslarını yaratabilir. Farkında olsalar da olmasalar da insan ilişkilerinin düzeni bu tekilliklere dayanır zaten. O yüzden herkesin hayatında irili ufaklı tekillikler vardır. Önemli olan bu oluşturduğumuz familya da tekilliğin başrolü olmaktır.