Bu mektupta aslında kendimi eleştirip kendi içimi çözüyorum


Sevgili kendim;

Hiç iyi olmadığını, kendini ve birçok şeyi affetmediğini biliyorum. Bu satırları da gözyaşları içinde yazıyorsun çünkü içinde hala atamadığın öfke var, nefret var, kırgınlık ve kızgınlık var. Seni çok iyi anlıyorum. Öfken geçmiyor, seni çok zorluyor biliyorum. Öfkenin sebebini daha doğrusu sebeplerini çok iyi anlıyorum. En başta kendine çok kızgın ve öfkelisin. Ancak unuttuğun veya atladığın bir şey var. O da senin her konuda elinden geleni yapmış olman!

Her konuda en iyisini yaptığını biliyorum. Ancak çabanın karşılığını alamamış olman senin suçun değil Kendini bazen yetersiz, beceriksiz görüyor olabilirsin. Ancak bu sadece zihninin seni kandırmak için oynadığı bir oyun. Senin ne kadar çabaladığını, ne kadar gözyaşı döktüğünü ve hatta resmen yalvardığını ben gördüm ve biliyorum. Bu çabanın sebebi yüzsüz veya gurursuz olman değil, sadece çok sevmiş ve istemiş olman!


Bu kadar çaba göstermen de sadece hırsın ve çok sevmen yüzünden. Sadece sormak istiyorum!

Değdi mi?

Değmedi değil mi?

Bunu seni üzmek için söylemedim. Sadece bazı şeyleri fark etmeni ve artık uyanmanı istedim. Çünkü günlerdir hiç umrunda dahi olmadığın insanların, olayların ardından sadece ağlayıp kendini bitirdin!

Kendisine bile saygısı, sevgisi olmayanlar için fazla güzel ve hassas sevgin vardı. Fark edememiş olman seni kötü biri yapmaz!


Sadece ayarını fazla kaçırmışsın ve kime göstereceğini tam bilememişsin!

Her hata, insanlara yeni bir tecrübe kazandırır. Senin de yapman gereken başın dik bir şekilde kalkıp yoluna devam etmek!

Bu zamana kadar hep hallettin, yine halledersin. Ben sana güveniyorum biliyor musun?

Hadi artık kalkıp hayata dönelim.


Senin sana ve kendine inanmaya çok ihtiyacın var!

Seni yarı yolda bırakmış olabilir sevgisiz saygısız insanımsı varlıklar ama seni senden çok seven ailen ve kendin varsın!

Hadi bizi yalnız bırakma ve dönelim dünyaya

Seni seviyorum unutma bunu canım kendim olur mu?