Bu gece yeniden içimde kalmasın istediklerimle birlikte buradayım. Birkaç kadeh şarap ve kalbimle, aklımdan geçenleri yazıya dökme zamanım, kendimi birkaç saatliğine rahatlatma zamanım...

Aşk dedikleri şey insandan mı ibaret gerçekten? Karşılık beklemeden, en saf halinle ve beklentisiz halde kendini o coşku dolu hislerin savrulduğu rüzgara bırakmak değil miydi bahsettikleri? Bu kadar saf ve temiz bir his insanlara ve onların bencilliklerine dahil edilecek kadar basit olmamalıydı, olmadı. Benim için aşk hiçbir zaman insandan ibaret olmadı. Şunun şurasında bahsettiğimde 25 yıl kadar geçen kısa bir ömür zaten. Sayılarla ilgisi yok tabii ama kendimle aşk konusuna baktığım çerçeveden dolayı gurur duyuyorum, ne yalan söyleyeyim. Ben birbirimize, sahip olduğumuz hayvanlara ya da bir bitkiye karşı hissettiğim o şeyin aşk olduğuna inanıyorum. Ah, ah ki benim dünya güzelim Sushi! Sen başıma gelen ve gelecek olan en güzel şeydin. Bana kattığın ve ben olmamı sağladığın o güzel his aşktan başka bir şey değildi, eminim. Bir adam uğruna savaş verdiğim, yitirdiğim, kendimden ödün verip kendimi mutlu etmeye çalıştığım şey miydi aşk yani? Hayır! Zorlamadan, beni ben yapan ve benim tamamen ben olduğum hislerdi aşk. Sendin aşk. Diğeri sevgiydi, biraz tutkuydu, alışkanlıktı ve belki biraz babamdı.

Ben olduğum kadar, benim ufkum kadar, yaşamak istediğim kadardın en başlarda. Şimdi benden bağımsız ve beni karanlığında boğmaya çalışan sadece bir 'şey'den ibaret olanın lanetinden kurtulmaya çalışıyorum. Kendime verdiğim o sözü tutmaya çalışıyorum. Kendimi affetmeliyim... Seni seviyorum.