Jean-Paul Sartre'ın deyimiyle ''Kendimi kaybetmeden sana dönüşmek istiyorum.''. Sizce bu cümle aşkı ne kadar doğru tanımlıyor? Aşkın doğru bir tanımı var mıdır sizce? Bence yok ve bu tanımının olmaması, bu kompleks yapısı hem heyecanlı kılıyor hem de bir belirsizlik yaratıp insan üzerinde stres oluşturuyor. Aşkın üzerine ne tezler ne antitezler yazıldı ama sanat dünyası aşk üzerine asla bir ortak noktada buluşamadı. Sizce insan aşık olduğu biri ile sağlıklı bir ilişki kurabilir mi, yoksa ilişki denilen kavram yoğun duygular üzerinden değil de akla dayalı bir kavram mı? Aşkı günümüz ilişkilerine bireyler olarak entegre edemedik mi? Yoksa ne dersiniz dostlarım? Aşk, entegrasyonu ve kontrolü mümkün olmayan duygular yoğunluğu mu? Yoksa romantiklerin değişimden korktukları için sığındığı bir kalıp mı? Bu çıkmazlara sokan soruların ardından yazımı Shakespeare'in alıntısıyla bitirmek istiyorum: ''Ah, uzaktan nazik görünen aşk, nasıl da acımasız ve kaba denendiğinde."