Kendimin üzerinden atladım

Düştüğüm yerde benzedim kendime

Seyredene kaldırımdı yuvarlandığım

İçimdeki çocuğa sorsan

derin bir uçurumdu süzüldüğü


Ellerimi mavi önlüklü bir umuttan yonttuğum çağlarda

Kasıklarıma yediğim bir tekme gibi kesiyor nefesimi

Şu boş odanın yanık duran ışığı

Söndürsem geceye, söndürmesem devlete borçlanıyorum


Doğru yolu bulmak için yoldan çıkmak gerekli

Apartmanım öyle bir yerine bakıyor bu şehrin

Kuşlar sokak tellerini es geçiyor

Oysa yeni çocuklar bilmiyor sapan yapmayı


Pinokyo da farkında burnu uzadıkça haber değeri taşıdığının

Yoksa zor değil iç cebinde keskin bir çakıyla dolaşmak