Ölümle yıkanmış bir evrenin orta yerinde kahkaha çiçekleri topluyorum. Sonra bir baktım. Topladıklarım gözyaşı ateşinin odunuymuş. O yüzdendir ki! Ben bu dünyaya bir türlü alışamadım. Belki alışmak istemedim. Çünkü hiçbir cazibesi yok benim neznimde yaşamanın. Sadece ve yegane hayatta kalma dürtüm, savaşmak. Bu yüzden yaşamanın kendisiyle olan savaşım ciğerimdeki son oksijen zerresi karbondioksit olarak beni terk ettiğinde Zafer ya da mağlup, önemli değil, yalnızca savaşmanın verdiği o korkutucu ve ürkütücü lezzetini almanın tadıyla mezara gireceğim için huzur içinde kendimi toprağın yüreğine teslim edeceğim… (Herkesleşmeyen herkese güzel düşler.)