Hayatımı o loş limanın kıyısında bırakıyorum
bilmediğim denizin ortasında kalakaldım
ne bir tanıdık yüz ne sıcak bir tebessüm karşılıyor beni
bir umutla bağladığım her ip teker teker çözülüyor bu dar limanda
gün ışığı vurmuyor yüzüme
yarım kalmışlıklarım peşimde
bitiremediğim her cümlem zihnimde esir
ve ben ellerim bağlı çırpınıyorum bu sonsuz denizin daracık kıyısında
bir hışımla başladığım hayatımı bu dilemmaya sokan ben
her defasında ayağa kalkmasını bilen ben
şu an ne yapacığını bilemez halde güneşin doğmasını bekliyorum
yalnızlığın ruhumu sardığı bu yerden kurtulmak ne mümkün
ne kadar kendimden kaçtımsa yine kaldım kendimle baş başa
defalarca yürüdüğüm yolları her defasında en başından yürüyorum
gördüğüm her yüz tanıdık artık benim için
tanıyamadığım tek yüz aynada karşılaştığımda bakışlarıyla benden yardım dileyen yüz
hayatım boyunca yardım edemediğim tek insandı o
onu çıkaramadım dipsiz kuyulardan, çözemedim zincirlerini
sırtından indiremedim dünya yükünü
kim bilir hangi rüzgarın bıraktığı izleri taşıyor gövdesinde
hangi sonbaharda saklı kalmış aklı bilemedim hiç
dilim varmadı cevabını bildiğim soruları sormaya
yine de bilmiyormuş gibi bekledim son nefesimi.