Normal insanlar gibi değilim ben. Her zaman söylerim anormalim ben diye. Diğerlerinin sabrettikleri şeylere sabredemem. Ailem dışında da kimseye eyvallahım yoktur. Dediğim dedik çaldığım düdüktür benim. Belki de ilk defa kendim olmak dışında başka bir ben mümkündür diye düşündüm. Çünkü anormal ben, anormal olduğu için çoğu zaman aksi ve lanetti :) ama ona rağmen yine de zamanında çok mutlu olmuştu. O aksi lanet ben, yine de bir zamanlar çok mutluydu. Sonra bir şeyler oldu, bu sefer dedim anormal ben değil de normal ben olmayı deneyeyim belki başarırım, belki üstesinden gelirim. Denedim de, bence bana göre başardım da, üstesinden de bir şekilde geldim ama sonra baktım ki anormal ben, daha iyiymiş. Neden normal olmak için çabaladım ki? Ne içindi yani? Karşılığını bu şekilde mi almak zorundaydım? Yanlış insanda mı kendim olmaktan vazgeçtim? Bana göre doğru insan mıydı bu? Doğru insan olsaydı bana bu şekilde mi davranırdı? İnsan bazen ne düşüneceğini bilemiyor. Çıkmaza giriyor. Benim de bu aralar durumum bu galiba...
Neden sürekli ben onu anlamak zorunda kaldım? Ya da neden hep ben onu anlamaya çalıştım? Belki de ne o beni anladı ne de ben onu anladım.
Onun istediğiyle benim istediğim ne kadar da farklıymış...
Her zaman kendimi dinlerdim ben.
Keşke yine dinlenseydim biraz kendimi, duymaktan imtina etmeseydim böyle mi olurdu?
Duymadım, duymak istemedim.
Keşke dinleseydim kendimi, sağır olmasaydım mantığımın söylediklerine..
Önce sağır oldum, sonra hüzünlendim işte...
Önce görmezden geldim, sonra gün geldi ben görülmedim...