Kendimi kapattığım günlerden birindeyim yine. Her şeye ve herkese. Bunu son zamanlarda çok sık yapmaya başladım. Bunun sebebi, ne yaparsam yapayım kendimi doğru ifade edememek. Hep yanlış anlaşılmak. Böyle anlarda, yani içime kapandığım zamanlarda saatlerce hatta bazen günlerce kendimle konuşurum. Önce içimde bir çatışma başlar. Yaptıklarımı, kararlarımı, düşüncelerimin doğru ya da yanlışlığını değerlendiririm. Kafamda bütün bunları bir çözüme ulaştırırım. Kendimle ilgili yeni yeni kararlar almaya, insanlarla olan ilişkilerimi değiştirmeye ve en önemlisi de değişmeye (tabii ki de kendim için) karar veririm. Kendimle baş başa kaldığım bu anlar kendi açımdan en verimli anlardır. Kendimi dinlemek, kendimle tartışmak daha güçlü olmamı ve daha iyi hissetmemi sağlar.


Çoğumuzun buna benzer dönemleri vardır. Bu dönemlerde etrafımızdaki insanlardan ve kötü hissetmemizi sağlayan ortamlardan uzaklaşıp kendi kabuğumuza çekilmek iyi gelir. Doğanın içinde, bir deniz kenarında veya sakin bir yerde kafa dinlemek hem güzel enerji verir hem de mutlu olmamızı sağlar. Bu yüzden kendinizle vakit geçirin. Kendinizi iyi tanıyın. Sınırlarınızı bilin. Kendinizi dinleyin. Bu size huzur, mutluluk ve güç verir. Kendinize saygı duyun. Küçümsemeyin hiçbir zaman ne kendinizi ne de karşınızdaki kişiyi. Siz çok değerli ve özelsiniz. Kimse sizden kıymetli ve üstün değil. Sizi siz yapan fikirleriniz, karakteriniz, duygularınız, kendinize olan inancınız ve sevginiz. Her şeye ve herkese rağmen kendiniz olun. Kimse için değişmeyin. Çünkü siz "siz" olduğunuz, tek ve özel olduğunuz için güzelsiniz. Kendinize güvenin. Hayatta sizi yıpratan, üzen insanlardan hemen uzaklaşın. Hayatı fazla ciddiye almayın. Acıyı, hüznü, sevinci ve korkuyu sonuna kadar yaşayın. Hayat sevince ve gülümseyince güzel.