Yaşlı bir köpeğin sahibi tarafından barınağa terk edildiğini okuduğunda yüreğine bir kıymık saplanmıştı. Günlerce o kıymıkla uyudu, uyandı. 

Bir hafta sonra semtlerinde bulunan barınağa gidip yaşı ilerlemiş bir köpeği evlat edinmek istediğini söyledi. Sekiz yaşında dişi bir labrodor ile döndü eve. Kalan ömrüne ortak olmak istemişti. İsmini Ömür koydu. 

Kırk birinci doğum gününü yaşlı kızı ve birkaç yakın arkadaşı ile kutladı.

Birbirinin peşinden koşuşturan akreple yelkovan yeni yaşının üzerine bir ay eklemişti. 

Kadın, zaman ve ifadenin donduğu yerde uzanmış yatıyordu. 

Ömür tek başına yaşanan bir şeydi.