ben kimim? ben, gözyaşları içinde lavlara dönüşmüş bir şelaleyim. yüzümü yakmasından korktuğumdan çekine çekine ağlayan insanım. kalbinin hüznü aklına mantığına sığmayan, her gün daha da kırılan kuru bir ağacım. artık savrulan yapraklarım da değil, dallarım. bir dalımla diğer dalımı kurtarmaya çalışırken daha da çok dağılan bir yığınım. içimde tonlarca biriktirdiğim acı, çığlıklarla dağları yıkabilecek kadar güçlü (?). dokunsan alev topları saçacak kadar yorgunum. bir balığım senelerdir kokuşmuş, yosunlanmış fanusuna tıkılan. bir kuşum altın görünümlü kafese koyulan... zirveye ulaştığını sanan fakat ardı arkası kesilmeyen tepeleri gören bir dağcıyım. açlıktan kemikleri gözüken, susuzluktan dudakları çatlayan bir yoksulum. o kadar açım ve susuzum ki sevgiye, huzura... ansızın bir uçuruma koşup bir adım kala duracak bir deliyim. bu yaşıma kadar sanrılar ve sancılar içinde kıvranan bir ihtiyarım. dertlerini çöp kutusu gibi içine atan yahut göğe kusan bir hastayım. her hareketinde, nefesinde sorguya çekilen bir mahkumum. yokuş yukarı onca engeller karşısında büyük bir performansla koşmam istenilen yarışçıyım. ben bedenimin ruhuma mezar olduğu bir tabutum. karman çorman olmuş bir ip yığınıyım çözmeye vakit harcamak yerine çöpe atılan. yazdığı şiirleri denize atan caniyim. ben kimim? ben, yerdeki taş kalp şeklinde diye sevinen çocuğum, ufak tefek tesadüflere mutlu olan... müziğiyle can bulan bir müzisyen, resimleriyle nefes alan bir ressamım. şiirleriyle, denemeleriyle gören bir yazar... müziği olmadığı halde dans eden, sokak ortasında kafasında seçtiği taşlara sırasıyla basmaya çalışan dansçıyım. geceleri makyaj yapıp kırmızı ruj süren, topuk sesinden haz alan kadınım. denize aşık, kokusunda huzur bulan insanım. kahvesi olmadan gününden zevk almayan bir bağımlıyım. kalbi cam kadar kırılgan fakat dışarıdan kaskatı duran bir taşım. tek amacı huzur ve mutluluk isteyen, bunun için çabalayan fakat aptal beyinleri ikna edemeyen mağlubum. nefes alamadığı her günün acısını nefes aldığı zamandan çıkartmak için yaşamaya çalışanım. çok bir şey değilim aslında. hayvanları öpüp koynuma sokarım sadece. sevdiğim insanlar uğruna tüm sınırlarımı zorlarım. tüm bu kargaşadan çıkmak için iç sesimin yankılandığı bir kuytu ararım. ve insanların ne dediğini umursamayan bir gamsızım. ben buyum, bu kadarım...