Varlığa geldiğimizden bu yana kendimize yönelttiğimiz en okkalı soru...KİMİM BEN?
Bütün dinler, felsefe, sanat ve bilim bu esaslı sorunun üzerine kuruludur adeta...
Varlığı tanıma ve anlamlandırma çabası, düşünen her insanın gündemini ezelden ebede kadar meşgul edecek görünmekte!..Trendi geçmemiş ve asla geçmeyecek olan bir meseledir bu...
Şüphesiz pek çok bilim insanı, düşünür, bilge, ârif, âşık cevap arayıp izah etmeye çalışmışlar bu suâli kendilerince... Durdurak bilmeyen yitesiye bir ıstırapla darlamış ruhları bu varlık sancısı çünkü... İşte o sebepten bunca şey yazılıp çizilmiş, çalınıp söylenmiş bu mecrada...Yine de dinmek bilmemiş bu dünyaya atılmışlık hissi...
Kimine göre bu pıtıraklı dünya bir sürgün yeri, kimine göre bu dünya zevku sâfâ diyârı, kimine göreyse bir imtihan sahası...
Görüldüğü üzere cevaplar muhtelif... Zannımca bu okkalı sorunun cevabı ve de bu bitmek tükenmek bilmeyen sancının şifası şahsa münhasır yani kişiye özel olmalı...
Kendi cevabını kendin bulman dileğiyle...