Her taraftan kaybetmek bahtımızın belki bir yarası, belki sancılı bir karanlık varlığı.
Kaybettikçe sardığımız çocukluğumuza attığımız hüzünlü tebessümlerden geriye kalan elemler yerle bir edecek mi yüreğimizi.
Bazen yapamıyorum hiç.
Bazen en güçlü ben iken, herkese güç veren o kız iken, bazen de asla yerden kaldırılamayacak kadar ağır olan bir kız oluyorum.
Hangi yüzyılın kahredişi bu.
Bütün yüzyıllar yıkılıyor içimde.
Çağlar isyan ediyor birbirine.
Şehirler birbirine silah çekiyor derinlerimde ki ateşte.
Çok yorulduğumu söylediğimde kimse duymazken, ağladığımda herkes ne yaşadığımın hesabını, niye durduk yere ağladığımın hesabını kesiyor.
Sanki ağlamak harammış gibi kesilen hesaplar çocukluğuma bir tokat gibi çarpıyor. Beni anlayabilecek biri var mı?
Dur dur, bekle. Sesimi duyan var mı?
Çaresiz bir dengesizliğin kurbanıyım, içimde binbir parça cam.
Binbir de güçlü kırılmayacak cam doluyken ben ikisinin ortasında kalmış bir kız çocuğuyum. Hangi taraf tutacak elimden?
Sahi söylesene beni kim kurtaracak? Ben mi. Yapabilir miyim küçük kız?
Bazen inandım bazen inanmadım. Bi uçurum çiçeğine tutturdum inancımı. Anlık gazlarla var edemem dedim zihnime.
Kahroluyor bazı düşünceler,
Tutuyor elimden bazı inançlar.
Neredeyim ben küçük kız, hem söylesene biz neden hâlâ berfine kavuşamadık?