içi boşaltılmış romantizm, günden güne çirkinleşen kadınlar ve erkekler,

gözümün içine bakarak yalan söyleyen politikacılar, delik deşik insan sırtları, çok satanlar, pahalı markalar, ucuz insanlar, hayal tacirleri, din tüccarları, takım elbiseli robotlar.

bana göre değil.


peki bana göre olan ne?

gençliğimi, otuzlu yaşlarımı, uykularımı, su çiçeğimi, bildiklerimi, unuttuklarımı, hatırlamak istemediklerimi, güvercinlerimi, atların ayağına giren krampları, yerin altını, cehennemin dibini, kimseyi, herkesi, hiç bir şeyi size bırakıp gideyim istiyorum.


bir yerden bir yere gitmek veya gidememek depresanlar kadar etkisiz.

ne kadar komik ne kadar yorucu sahtece gülmek.

çaba gerektiren şeyleri sevemedim.

sana gelene kadar ne kalır bende? bütün şefkatim, bütün takatim, bütün sevgim, bütün kendimle geleceğim.

öptüm.