Konuşma dediler! 

Lakin susamazdım! 

Bir yol aradım! 

Bulmalıydım! 

Hülasa yoldan çıkacaktım! 

Bir vakit bir beton duvara yaslandım! 

Deyim tam da yerinde “çıldıracaktım!”

Büyük harflerle küfrederken halime! 

Duvar ustasından kalanları farkettim! 

Ben vari taş, beton artığı! 

Ve izmarit gibi bir kurşun kalem! 

Kör bir kurşun kalem! 

Daha ötede kırık bir falçata! 

Yonttum kör kalemi, kırık falçatayla! 

Dedim ki! 

Duvar ustası bir de kağıt bıraksaymış keşke! 

Dedim, dedim ama! 

Koca bir duvar bırakmış geride! 

Ve başladım yazmaya!


Ne idim. 

Neylediniz beni. 

Demir gibi dövdünüz. 

Çelik gibi sustum. 

Su gibi içtiniz. 

Yağmur olup kustum. 

Ben de bir can idim. 

Aranızda kul oldum. 

Ne idim. 

Siz neylediniz beni.