Oturduğu yerde de durmaz mı insan?
Ben duramam.
Hiç görmediğim hiç gitmediğim ellere koşar, zillere basarım.
Her yerim ayak atmış olmalıymış,
Öyle diyor köşesine salyangoz yapışmış kapı.
Sonra güvenirim kapıya,
Kapı döner dillenir:
Güvenme der bana, güven kapı açar, kapı ayak.
Güvenirsen oturmazsın,
Güvenirsen asla duramazsın.
Dur,
Durmazsan parçalanırsın.
Sonra vakit geçer unuturum bu nasihati ben
- her şeyi çok çabuk unuttuğum gibi-
ve oturduğum yerden dalıp bir böcekli dalın boyundan yine kapılara koşarım.
Yine demirini, tahtasını,
Yine eskisini, yenisini,
Yine düşünü,gerçeğini çalar beklerim.
Dedi ya kapı ayağım çokmuş benim,
Durmak isterim de duramam.
Ama hatırlayınca her seferinde çok çabuk unutuğumu, ayaklarımdan biriyle bakışıp yine bir kapıya koşarım.
Bu arada,
Kapı dediysem ardı düşten, delikten yükselişler işte..