Bugün bende bir değişiklik yapmayan monoton hayatımda bir gün daha bitmek üzere. Üzerime doğan güneş, dünyamı ısıtırken yüreğimi ısıtmayanları kendim ısıtmam gerektiğini söyleyerek ufukta batmak üzereydi. İçimi ısıtacak olan duygu ve hislerim dağların arkasına okyanusların derinliklerine saklanmış ve geri gelmeyecek gibiydi! Uçsuz bucaksız ovalarda gezinen ve gülümseten duygularım sanki orada ve devasa binaların arkasına saklanmış, gelmek bilmiyordu! Bazen sanki gelecek ve beni yeniden mutlu edecek gibi, ayak seslerini duyar gibi olmuyor da değilim yani. Bu koca şehirde tek başına yaşamak insanı boğuyor. Sevdiğimi, candan sevmeme rağmen duygularım karşılığını bulamayınca ayrılmak zorunda kaldık. Dünyam belki aydınlanır sandım, yanılmışım. Ona seveceğin, içini, dünyasını aydınlatacağın birisini bulursun diyerek ayrıldık, son verdik ilişki olmayan sıkıntılarımıza. Bana umut olamadın, belki seveceğin birisine umut olursun diye son verdik. Bu son verdiğim ilişkinin neticesinde karanlığa gömüldüm. Şimdi karanlığımı aydınlatacak, bana umut olacak, içimi aydınlatacak bir sevgili; sonrasında eş olacak, beni candan sevecek bir güzeli bekliyorum. Bulamazsam arkamda bıraktığım karanlığın içine gömülerek hayatımı istemesem de devam ettireceğim birçok insan gibi. Karanlık derinliklerine çekerek içine hapsediyor.
Devam edecek inşallah.