sönüyordu ışıkları yıldızların

kimse çocuksu heyecanlarla çıkmıyordu

merdivenlerden ve hep

zehirli sarmaşıklarıyla

düşman çiçekler büyütüyorduk kalbimizde.

sıkıntıyla sevişilen yataklar da dağınıktı artık.

hepimiz bitimsiz hınç duygusuyla

soyuyordu diğerini.

hepimizin öpüşleri

diğerinden intikam almak içindi sanki.

beklemekten eskimiş gibiydik

bir bakıma.

ben sana veriyordum özenle büyüttüğüm

orkideleri, sen bana keşfedilmemiş karanlıklar

sunuyordun, kapıyı her açtığında.

kim okşasa saçlarımızı

kırılan uçlarından başlardı titreme

ve o titreme

kabuğumuzu çatlatır

geniş bir meydanda

korkuyla yürüyen

korunaksız serçeler olurduk bir anda.

Kaşları çatık zamanın

kollarına bıraktım kendimi.

Ölçümsüz sallanıyorum

milyarlarca saniyenin

beklentinin

hezeyanın ortasında.

Kimi kucaklamak istesem

diğerinin üstüne atıyor beni.

Benim yorganım bitli değil

anladınız mı?

Bakire kızın çeyiz sandığından

yeni çıkardım.