sahil kenarları ve sakin parklar

bana ne kattı?

benden ne aldı?

iki sene önce bugün ne hissederdim?

yine aynı duygularla baş başayım.

kimi kıskansam en tepemde,

adı geçtikçe küllenen bir öfkem var.

uzaktayım, yalnız çok uzakta

hesap edilemeyen bir tutsaklıkta;

adı geçtikçe sulanan bir çift göze sahibim.

artık sorularımı kendim yazmaya başladım

çünkü en afili cevaplar hep bende.

ihtiyaç duymuyorum ikinci bir ele

zaten anımsayamıyorum kirli yüzleri.

ben buraya neden geldim? 

burada olmamın benim için olduğu kadar tanrı için de bir önemi var mı? 

mekanları silip atsam bile sorulardan,

yalnız özneyle dolu bir cevap bulamıyorum.

kendi benliğimde uğraşsız bir paradokstayım.

artık debelenmeyi bırakıp burada, tam bu noktada

belki de kendime yeni bir ev inşa etmeye başlamalıyım;

babamdan öğrendiklerimle.


ellerim çivi tutamayacak kadar nasırlı,

hayatımda bir kere bile duvara tablo asmadım.

üstelik zevksiz ve şevksizim,

evin bir duvarını maviye diğerini siyaha boyamak isterim.

tutarsızım yani, biliyorum.

kendini tanımak ve buna katlanmak,  

zor ve ağır bir yük.