Bugün sadece öylesine yazmak istedim.

Parmaklarım istediği için.

İçimde biriken cümlelerin boğazıma bastırdığı bıçaklardan kaçmak için,

biraz iyi hissetmek için...

Kötü hissediyorum, huzursuzum, mutsuzum, kendimi en kötü düşüncelerle donatıyorum.

Ağlamak isteyip hiç ağlayamayan birinin gözlerinin ne çok acı çektiğini bilemezsiniz, kendini hep en kötüsüne hazırlayan birine dünyanın en güzel düşlerini veremezsiniz, kendini çok yalnız hisseden birini yanınızdaymış gibi hissettiremezsiniz; duygular hiçbirimizi tatmin edemezken, hep daha fazlasını isterken hepimiz neden böyleyiz?

Şikayetlerim var!

Bugün bunaltıcı ve her şekilde aynıydı,

kendimi öldürdüğümü görmüyor musun? Öldüğümü, yanıldığımı, sıkıldığımı görmüyor musun, bilmiyor musun beni?

Yapamıyorum, ne cümleler tutuyor birbirini ne düşünceler, her şey orada burada...

Sorular uzanmış yatıyor, ünlemlerim yok, noktayı koyacak yer bulamıyorum; cümlelerim yarım bir kere!

Başlangıcım yok; uyuduğum, uyandığım yer belli değil, sanki yokmuşum gibi bir gün.

Ya sen de yapma Allah aşkına, bittiğimi görmüyor musun?

Kimseden yardım istediğim falan yok, yalandan da ölmem zaten.

Bana beni anladığını söyleme, bana benim gibi düşündüğünü söyleme.

Güldüğümde mutlu olduğunu söyleme, inanmıyorum hiçbirine; gelme benim yanıma, ben böyle iyiyim; her şey, herkes böyle iyi.

Sen iyi misin? Beni düşünüyor musun? Kendini? Canın sıkkın mı?

Boşuna paralanma, bir ben görürüm seni, benim görebildiğim ancak sana kadar, ben ancak seni görebiliyorum; bakma bana öyle, söylediklerim gerçek! Ben yalana dolana saklanmam, her şeyim gerçeğe kayar benim, doğruluğundan da emin değilim doğrusu!

Şimdi söylüyorum her şeyi, iyi dinle beni; bunlar son cümlelerim, belki bir daha göremezsin beni. Sana demiştim ki: "Gözlerim senin etrafında."

Dolanıyorum etrafında öyle pervasız, öylesine, işte öylesine.

Parmak uçlarımdan başlıyorum seni söylemeye ve sen başlamadan bitiyorsun çünkü benim seni anlatacak cümlelerim yok, hiçbir cümlem anlamlı kılınamıyor senin için.

Sen benim başlayamadığım yerdesin, uçtasın, ne olursun bunu yapma bana! Ben kendimi bulamıyorum, koca bir ormanda kayboldum; düşüncelerim ağaç, sözlerim yağmur, insanlar diken bana.

Ne olursun bunu yapma bana!

Biliyor musun aramayı bıraktım, sormayı da; sarılıp saramayacağım kadar fazla şey oldu bu yıl hayatımda, ben saymıyorum ve üzülmüyorum hiçbirine...

İşte sanki ayağıma yapışmış ve kanatmış bir şey, öyle bir gün bugün.

Ve yine ben kendimi anlatamadım ve sen de beni anlamadın... fakat iyi dinledin beni, çok sağ ol, "beni güzel hatırla".

Ben seni unutmuyorum...