yürek farklı dinler,

dil başka söyler türküsünü.

duysalar da inanmaz kimseler

kağıda vurmak lazım öyküsünü.


hiç olmamış bir yağmur yağmış,

gürültü sarmış yakın şehri.

korna sesleri farlara karışmış,

göklerde bile kaos haki.


dörtlük yazmayalı ne uzun olmuş,

belki değişim aşkına kapılmışızdır.

burada anlamadığım bir şey olmuş:

bu kez bi' buruk sarılmışızdır.


kalemimin gücüne olan inancım azaldı artık 

kuvvetimi yitirdim.

dörde zor devam ediyorum misal,

zanaatimden dahi itildim.


keyfi masalarda bıraktım özleminde

kitapların içinde bilmece kayıplarım.

kutba baktığım yıldız evreninde

en parlak ışıklar altında, karanlıktayım.


her bir kıta,

hepsi ayrı masal.

kelepçe vurursun sokağa,

yazısı gelir dipten taşar.

çivinin sökemediği çivi

dert gelir boydan kısal,

bütün mısraların özgü dili var.

okudukça yaşar,

okundukça yaşar.