Bu sorunun net bir cevabı yok. Mağara derken neyi kastediyoruz? Platon'un mağara alegorisini tabii ki. Platon’un mağara alegorisi, aydınlanma üzerine “Devlet” kitabında geçen önemli bir örnektir.

Sadece gölgeleri gördüğü için onları gerçek sanan biri, bir gün gölgeyi değil de aslı gördüğünde ne olur? Platon’un mağara alegorisindeki bu asıl idealar dünyası ile bağlantılıdır. Bu dünyada gördüklerimiz gölgelerden başka bir şey değildir. Pekâlâ bu bizim gerçek sandığımız ama gerçek olmayan bu düşüncelerden sıyrılıp gerçeğe ulaşabilir miyiz? Kitaplar bizi bu mağaradan çıkarabilir mi? Mağaradan çıkabilmek için bir çözüm değildir kitaplar ama mağaradan çıkabilmek için önemli bir araçtır. Amacımıza ulaşmak için önemli bir araçtır. Peki gerçekten mağaradan çıksak dahi özgürlüğümüze kavuşur muyuz? Nietzsche’nin dediği gibi “Özgür mü diyorsun kendine?”

Sana hükmeden düşünceni duymak isterim. Yani özgürlük o kadar elde edilen bir olgu değil. Ama mağaradan çıkmak özgürlük idealimiz için çok büyük bir adım.