Masumiyetimi bırakıyorum size,

unutmayın.

Adım attıkça biraz daha kirleniyorum.

Her bastığımda yerin yüzüne çamurlar

sıçrıyor paçalarıma.

Ne kadar da zormuş,

temiz kalarak yaşayabilmek.

Yüreğim hür kuşlara yurt olsun isterdim.

Ellerimle gömdüğüm mezarlarla dolu şimdi.

Ellerim ki, özgürlüğün şiirini yazsın isterdim.

Beni böyle kıvrandıran da ne?

Dünyaya gelmenin yası var içimde,


Nereye baksam ölümle kesişiyoruz.

Ölüm ve yalnızlık örmüş dört bir yanımı.

Ölümden kurtulsam yalnızlık karşıladı,

yalnızlıktan kurtulsam ölüm sarıldı.

Acının, gözyaşının tam ortasına doğmuşum.

Adım, bir kurtuluştu yaslı anneme.

On sekizime gelmeden ak düştü tellerime.

Her gece musalla taşına yattım, kimse bilmez.

Ölene kadar daha kaç defa öleceğim Rab?

Yalnızlık ve ölümle prangalanmış bileklerim.

Beni böyle kıvrandıran da ne?

Bir öfke birikiyor içimde.

Tanı beni, beni ve anla!

Dünya benim içimde dönüyor işte.