Kalın duvarlar arasında sıkışan bir yürek,
Rûhu düğümleyen ipi çözmeye ç'alışan eller...
Kırık vazolar arasında kırılmamak için büküldün.
Fakat dünya, başına yıkılsa da yıkma kendini.
Çiğnenilen toprağı sırtında taşımayı öğren.
Karanlık bir sayfayı bir kibrîtle yakmayı da.
Neyin yoksa ona teşnesin, neyin varsa ondan yılgın.
Anlamını yitiren her şeyin, gözünün içine bakardın.
Şimdi yerinde yeller esiyor, gözünün içine baktıklarının.
Hırçın denizin ardındaki sâkin kıyıya varmak için,
Bilmem kaç kez ayaklarına kara sular indirmeli...
Hakan Akçin
2024-12-29T23:27:40+03:00Üflenecek vakte gelmek mûrad olsun. Eyvallah...
Melike Baran
2024-12-29T22:41:48+03:00"O kadar çok bir şey yok ki." cümlenizi, şiire eklemek istedim.
Vakit üflenmediyse istemek de oldurmaya yetmiyor, ne yazık ki.
Her dem, müteşekkir.
Hakan Akçin
2024-12-29T21:03:43+03:00"neyin yoksa ona teşnesin" dizesi bana neyim var ki sorusunu getirdi. O kadar çok bir şey yok ki. İstemek de oldurmaya yetmiyor. Demek ki yılgınlık da ondan. Her dem, tebrik ile...