Kıyısından hayatın

Salıveriyorum tüm hayallerimi 

Bacaklarıma bağladığım tüm taşları

Birer birer döküyorum 

Ait oldukları kayalıkların yanına

Yaşamak üstünde durduğum 

Kaygan toprak parçasının denize kavuşan dik uçurumu

Ölmekse ondan da yakın

Parmak uçlarımdan denize koşan 

Kanatlarım yok karnını yarabilmek için gök kubbenin

Pençelerim yok tepelere tırmanabilmek için

Çığlıklarım yalnız mağaralarda mahkum

İçeride sıkışmış devlerle muhabbette

Yıldızları yakalayamıyor titrek ellerim 

Güneş yakıyor tuzlu tenimi 

Gözlerim alışmamış ışığına ayın

Atlamak geliyor içimden 

Maviye çalan rengi okyanusların canlılık belirtisi 

Nefes gibi zihnimde

Aklımsa ölüler diyarında

Ayaklarımın altındaki otlar 

Boyunları bükük sımsıkı tutunmuşlar dul anaya

Çekirgeler bağrışıyor gecenin odacıklarından

Kuşlar gökyüzünün koynunda çakırkeyif 

Bense çınar ağacından da yorgun 

Sonbahar yapraklarından hallice 

Döküldüğüm hayatın dibinde 

Bekliyorum ayazını kışın

Yok olmak türküsü damarlarımda akan 

Donmak istiyorum içimdeki yeşillerle

Filizlenmemek üzere bir dahaki güzlere

Sarılmamak bir daha hiçbir dala yaz yalanlarıyla

Sevişmemek bir daha ışın demetleriyle

Öpmemek meyvelerinden çiçekleri ve

Parçalara ayrılmak kıyısından hayatın 

Hiç olmadığım kadar bütün 

Hiç olmadığım kadar ait