Sana bulduğum ismin sarhoşluğuyla

Yuvalı cümlelerim var yuvasız kuşlara

 

Kızhavva

Göğe iliklenen rüya olsak düğmeler tanrıdan

Kedi ayaklarını ve güvercin boynunu ayetlerle yorumlasak

Her çocuk yüzünde ayrı bir kader denemesi

Her bitkiye bir flora, bir anne kucağı veya ince parmaklar

 

Kelimeleri ısıtıp öyle konuşsak Kızhavva

Çayı kırk türlü demlesek, bardaklara tarih düşsek

Nane yapraklarına mucize desek mesela

 

Birbirimize sakin yürüyüşler ısmarlasak

Hangi şehre gitsek adı Serendip olsa

Biz ayaklarımızda sökük sevmiyoruz

Bosna’ya gitsek mesela

şu bahçeli evler çok mu para


Kızhavva 

Az insan, az eşya ve az devlet -bu söz böyle miydi-

Bast-ı zaman duvar saatimiz, tayy-ı mekan uçan halımız olsa

İsimlere, duygulara, mesellere, filmlere beraber şahit olsak

 

Baran filminde çamura saplanan ayakkabı benim

Pencere kenarında yetim kalan toka sen

Ben ne kadar Selvi Boylum Al Yazmalım filminde takılı kalmışsam

Sen o kadar Barfi filminin otizmli kızında

 

Kızhavva

Yasaklı dillerin listesini tutsak

Adem babamıza iletilmek üzere

Boğazlanan ülkeler için bir şeyler yapsak

Habil hep Kabil’in ağzında

bunlar özet geçtiğim dünya adetleri


Üsküdarʼdan denize döksek -avm diyorlar- günümüz piramitlerini

Duvarlara notlar yazsak duvarlar çağın müminleri

Ceylan derisine merhamet gibi

Kağıt toplayan çocuklara şeyhimiz desek

 

Kızhavva

Altı çizili satırlara boynumuzu versek

Evde daima Yusuf suresini

kuyunun ağzında beklercesine dinlesek

Belki Yusuf’un kardeşlerini geri püskürtürüz

İbrahim’i alıp ateş ve su bükücü dosta bürünsek

Hollywood filmlerinden öğrendiğim şeyler bunlar

 

Kızhavva

Üzüldüğümüzde Leyla ile Mecnun dizisine baksak

Sevindiğimizde Leyla ile Mecnun biziz,

bir köşeden baksak dünya nedir

Soba ve portakal kabukları arasında

şu köşesiz dönen, şu bize hasret gidecek olan

 

Bu taş, bu yokuş, bu ayna eziyetleri boşa değil

Bu taş, bu yokuş, bu ayna eziyetleri boşa değil

Selam ve dua Kızhavva



Yusuf Mirza