kızıl yağmurlarım yağıyor bu gece,

içinde ateşten bir ruh,

demirden bir kalp,

hiçbir şey hissedemez olmuş,

absürt rüyalarının ardında.

bacasız bir ev,

demirden kalbi bastırmış,

kendinden kaçamaz olmuş,

ruhunun ücra köşesinde.

buyur diyor, sevgili ruh,

neler tutmuşsun içinde,

hangi gözyaşlarına sığınmışsın.

bırak kendini, ruhunu kurtarmaya bak diyor.

gökyüzünün ardında, kızıl yağmurlar devam ediyor.

insanlara olan ahını kendinden çıkarıyor.

konuşuyor uzaktaki kendiyle,

ama hiçbir şey duyuramıyor.

duymuyor kendisi.