Her şey bir anda kesintiye uğradı. Düşünceleri, adımları, hatta bulunduğu zaman ve yer bile... Bir anda bir koku hücum etti tüm vücuduna, aniden yaşadığı her şeyden koptu. İçinde bir his belirdi, tanıdık olduğu bir his. Şu ana çok uzak ama bir o kadar da kendinden, hayatından. Bir zamana aitti o koku, bir yere... Güzel duygulara aitti. Sanki senelerce arayıp durduğu geçmişin huzuru sindi üzerine.


Hatırlamaya çalıştı kaynağını, o anın keyfini süremeden. İstemsizce yapıyordu sanki bunu. Beyni tüm gücünü o an bunun için kullanıyordu. Bir kere bulabilse, ah bir hatırlayabilse saklamanın mümkün olmadığı o kokuyu ömrü boyunca içinde saklayabilecekti sanki. Düşünüyordu, düşünüyordu. Tüm hayatını gözlerinin önünden geçirmeye çalışıyordu hızlıca. Ama böyle olmazdı ki. Belki de küçücük bir hatıranın kokusuydu o. Belki de düşünerek bulamayacağı bir yere aitti. Kokuyu tekrar alıp düşünmek için biraz daha zamanı olsaydı keşke. Geri dönüp biraz yürüse bir daha gelir miydi o koku? Bu garip davranışı nasıl görünürdü ki acaba? Durduk yere geri dönüp bir yeri koklayıp geri dönen bir kadın. Buna ne kadar muhtaç olduğunu bilebilir miydi ki insanlar?


Düşünürken koku yavaşça siliniyordu sanki, unutmaya başlıyordu neye benzediğini. O kadar istemiyordu ki bırakıp başka şeyler düşünmek, tüm hayatı o kokunun elindeymişçesine çırpınıyordu yerini ve zamanını bulabilmek için. Bir yandan da içine adeta yeniden doğmuş o hissi kaybetmemek için elinden sımsıkı tutmaya çalışıyordu. Dönmek istemiyordu tekrar dünyaya, her gün hissettiği şeylere geri dönmek istemiyordu. Nasıl bir şeydi bu böyle? İçindeki şey o kadar farklı bir yere aitti ki nasıl bu kadar değiştiğini düşünüyordu her şeyin. Küçüklüğünden bu yana hisleri ve düşünceleri bu kadar mı çok değişmişti? O hissi tamamen farklı bir noktaya koyup üzerinde düşünmesini gerektirecek kadar mı uzakta kalmıştı her şey? Her insan böyle miydi? Herkes eski hislerinden bu kadar uzaklaşmış mıydı yoksa ona mı aitti sadece şu an yaşadıkları?


Bir daha alamayacaktı o kokuyu, biliyordu.


İhtimaller... Şu anki dünyasına ait saçma sapan ihtimaller. Bunları düşünmek zorunda olmamalıydı. O kokuyu yeniden bulamayacağını düşünmemeliydi mesela şu an. O kokuda böyle endişeler yoktu. Adını koyamadığı saf bir duyguydu o sadece. Dertsiz, mükemmel bir dünyaya aitti. İçten içe bunun asla geri gelmeyecek bir ruh hali olduğunu biliyordu. Çocukluğunu kaybetmişti. Farklı şeylerle dolmuş, bu hayatı görmüş beyni eskiye dönemezdi.


Sadece bir koku, evet bir koku onu birkaç saniyeliğine zamanda yolculuğa çıkarabilirdi.