Allah yukarıda, Allah inandırsın

yok sonu bu keşkemekeşin, sarılmanın bu paketlere,

uzun uzun yazılmaya taakati yok hecelerin,

saymadım hiç bakmadım ardıma.

beni konuşturabil yapmaya varsa gücün,

sözlerdir en keskin kılıcım ki savunurum buruşmuş fikrimi,

zikirle gelir hayata yaşatır, büyütürüm, bir de öyle savunurum

beni konuştur, sorma düşmez külü sigaramın,

18 alem gelse bir araya söylemem dile geleni,

Züleyha çekse sırtından Yusuf'u, savunmam Yusuf'u güzeldir Yusuf o kadar mağrur.

sırtından saplanır mızrak, ölmez durur vardır Allah'ı,

beni konuştur, yarın yapmam bir şey yarın boş,

hiçbir şeye yok mecalim, dilin bilimi olmaz,

konuşmak için gerekmez söz, ağızdan çıkan her şey şiirdir,

cevabı belli sessizlik, en ücrada tek başına sessizlik,

beni konuştur, ama konuşmam, istesen de konuşmam.

sevmem renkleri benim göğüm siyah beyazın keşmekeşi, gri

yok memleketi ne siyahtı ne beyazdı yoktu ne yurdu ne yeri,

beni konuştur dedim, hiç konuşmadım oturdum, içtim, ama ağlamadım ve hiç düşünmedim hakkında zencilerin.

şimdi beni yine konuştur,

şimdi beni yine konuşturursun, kulağıma olur küpe

bacaklarım sığınmacıların odağı yürür züppe züppe,

umutlarım yerde bak yine sere serpe

beni konuştur, babam iyi olsa belki hayatta olur

çizerdi kaderimi, belki daha iyi, belki pragmatik

olabilirdi iyi ve belki naif.

konu değiştir, beni konuştur,

edebiyatı mı olur almanın, ingilizin

öğrenmek istedim, bilmek iyiydi ve bilmemek çok daha iyi,

gavur allahsızlığı, allah inancı değil midir,

yasak dilde yaşamak bana hep keder midir,

yaşayamamak ne zor Necmi, sormayacağım neredensin.

geldin bir anda garip, bir gece içtik,

geldik Erbil'den, belki serviste bırakırım bahşiş.

takma kafana, bir sohbette ailenden bahseder geçerim tüm kaygıları.

ve yazarım çok iyi, belli değil şairi,

tamamen bilinmez dizenin nereden geldiği,

yan sandalyede kadın kahkahası, etimolojisine baksan yekpare saçma kelimesi,

kahır kahır kaha kaha!

beni bir daha konuştur, bira yarım kalır güzeldir kafa ve bira soğukken güzeldir

siyasete kaçmak ne kadar soğuk,

upuzun siyaset, düşsem mahpusa kahkaha atan kaç kere don getirir,

gel git, öl diril yine bana dön.

ışık kahverengi de, dönsün başın; yine bana dön,

sabah erken okunsun bu şiir, sonra eve dön.

son olarak yaşamaya aşıklık sonra sana, sonra kardeşe,

acıdır aşeka, sanırsın tam bir mualla;

zordur ya sonrası, vardır birkaç sonu

ve silemezsin her anda kalan sevmenin nemini

uyu, kalk, sev ve iç sonra yaz şiirin en demlisini.

ant olsun allah'a bu son konuşmam,

son kez bir daha konuştur beni, konuştur beni;

bu defa sustur konuşurken sustur, daldır şarkıya,

gaipten notalara vurdur beni, yaşamak kaygıyla kaygıyla,

bana bahşet gülüşleri, kötü olamayan saçlarınla.

bana helal kıl her şeyi, düşmesin tenime yanık külü sigaramın.

duy acı duy kaygı, sev beni sonra dünyayı;

ayrıca içinden çıkarız bu işin, gün gelir bak diyorum gün gelir, gereriz her yayı.

sen önce konuştur beni.