Görmeyeli güller dikilmiş üzerine. Kuşlar sohbet etmiş, karıncalar yanından geçip evlerine gitmiş. Sen varamamışsın ama. Sevdiklerine varamamışsın. Her yeni güne bir sen eksiksin. Başlıyor buruk buruk, içinde kopan bir şey var sanki. Uzakta olmanın verdiği bir acı. Mutlu olduğunu biliyorum lakin denize bakarken uçuştuğunu hissediyorum. Yanımda uçuşuyorsun. Sen de yaşarken izlemek isterdin belki. Son bir kez baktın mı acaba? Son kez ıslandın mı yağmurda? Son defa dilek tuttun mu kayan yıldızlara? Nefesini içine çekip yaşadığını hissettin mi biterken? Hayata bağlanmazdın, geçip giden zaman senin için sorun değildi. Kavuşmayı beklerdin. Bu kadar çabuk beklemiyordun ama değil mi? Çok hızlıydı gidişin. Tırtıl, kelebeğe dönüştü. Uçtun, uçtun, uçtun. Ertesi gün yok oluverdin. En güzel çiçekleri gördün. En renklilerine dokundun. Doğru yerde gezindin. Bir bataklığın içinde menekşe aramadın, gül bahçelerinde dolaştın. Şimdi o güller üzerinde yaşıyor. Sen yaşamıyorsun ama dokunduğun her kalp seninle hayatta. Yüreğin çok soğuk. Üşüdün, biliyorum. Seni ısıtmaya güneşin bile gücü yetmez. Donacaksın zannediyorum bazen. Kapkaranlık yerin. Biriktirdiğin ışıkları yaktın belki. Cılız bir mum değildi yanına aldığın, koca bir yıldızdı. Benim yıldızım yok, sen de yoksun. Karanlıktayım. Senin aydınlığını özlüyorum. Hayatı kopardın defterinden, sevdiklerin de içindeyken küle dönüştü. Yeni bir sayfa var şimdi önünde. Bembeyaz, berrak, yapayalnız. Yaprak boş kalmış olsa da yalnız değilsin. Çünkü ölmüş olsan da sevgin hayatta. Sevgilerde yaşıyorsun halen. Dön bak dünyaya, sen uyurken de açtırıyor gözlerini. Çok güzel bakıyorsun. Kal oralarda, huzurla uyu kelebeğim.