Köprüler yalnızlığımızı törpülüyor

Karşıya geçmeyecek olsak da

Arkası boş cümlelerle döşendiğinde o köprüler

Yolculuklara küsüyor insan

Sonu olmayan bir boşlukla karşılaşıyor

Adım atmaya korkuyor

Sağlam tahtalar var, biliyor

Ama bir kere bastı mı o yaş tahtaya

Güvenli alanına çekiliyor

Atılan her halatı tek tek itiyor

Arkası dolu halatı bi tutsa

İlelebet kurtulucak yalnızlıktan

Korku insanlık hâli değil mi

Yaşanmıyor korkmadan

Cesur olmamak değil ki bu

İlelebet yalnızlığı göze alamamak

Her gün suladığı o ağacın kurumasını göze alamamak

Yaşamak için nefes almak şart

Ölmemek için umut 

Ağacın adı umut 

Kaybetmekten korktuğumuz durmadan

Ve basarsak o yaş tahtaya durmadan

Düşersek oradan

Korku biter

Biliyoruz ki solar o ağaç

Ne kadar sulasak da

Biter hikâyemiz

Tek bir cümle kalır geriye

Ve sonsuza dek korkusuz yaşadılar.