Adınla anacağım bu kenti.
Zihnim çoktur gitmiş zaten.
Düşler bahçesinde yer almış kendine.
Çağırıyor şimdi, duramam artık.
Başıma giymiştim seni.
Dünyayla aramda, sert bir kabuk.
Soğuğu buz, sıcağı kor.
Kör bir miğfer.
Kurtarmaya geldin sandım.
Kurtulmak isteyen sendin.
Başını alıp gidemedin.
Başıma geldin, düşüme kanca taktın.
Ya beni de al, ya benimle öl dedin.
Tek kişilik bir yaşam, iki kişilik bir ölüm düşledin.
Şimdi beni aşağı çeken ne varsa kurtardım kendimi.
Düş sanmıştım, yükmüşsün. Çok sonra anladım.
Fırtına dindi. Benden sana esiyor şimdi.
Sana sözlerimi taşıyor rüzgâr.
Bana kokunu getirmeyi çoktan bıraktı.
Sözlerimin itkisi, kanatlarına mesnet olsun.
Hani yoldun ya tüylerimi.
Fırtınanın ortasında beni güçsüz bıraktın.
Ölmedim ya ben. Daha güçlüyüm artık.
Rüzgâra yön veriyorum, yeni tüyler çıkardım.
Bitti senle olan savaşım.
Miğferimi çıkardım, koltuğumun altında.
Kılıç yok artık, kalkan yok.
Soyundum her şeyden. Yoluma gidiyorum.