Kor üzerindeki mısırın pişmesini bekliyordum çocukluğum da o bahçede nasıl mutlu mutlu oynadığımı düşünürken. Mısır yanacak kelimesiyle canımın acıları geldi aklıma ne çok yakmışlardı canımı hiç sebep yokken.
Plastik sarı saçlı bebeğimi karpuz kabuğundan yaptığım bebek arabasının içine koyar gelirdim bu bahçeye erik dut incir yerdim bebeğime annelik ederken. Gerçek anne olarak geldiğim bu bahçede en sevdiğim lezzet olan kor ateşte pişmiş mısırı yerken tek istediğim şey o mısırın damağımda bıraktığı lezzeti hissetmekti. Nerden geldi aklıma o küçük esmer, tombul yanaklı, iki saç örgülü mutlu kız çocuğu ve o çocuktan dönüştüğüm güvensiz acılı içindeki kederin aksine hep gülümseyen o kadın. Tek istediğim kor da pişmiş mısırı yemek ve evime dönmekti...