hasretler yardı karnımı

mutlu günlerim uğruna döktüğüm gözyaşlarım aktı aktı sel oldu

ceketini astın kapının arkasında ince bir silüet

gece oldu geç oldu

hayalete dönüştü korkardım

aynalar konuşmaz oldu

ağzımı bıçaklar açmaz oldu

ama tenime bir güzel saplanırdı ya işine gelince kördü

bir çocuk vardı sırılsıklam 

koridoru geçti yataktaydın öyle 

sanki kırk yıllık kadavra

vaktim vardı oysa

kaçtı gitti diye korkardım

alnımın üzerinde üç tam çizik 

kanlar içerisinde yatarken ölü bedenim yerde sokakta 

yabancılar çiğnerdi ağlardım

her sabah fincan kahve bir dal sigara 

pencerenden çıkacaksın diye diye korkardım

hayat bu mu?

sorarken öğrendim 

kaburgam daraldıkça daraldı da ciğerlerimi parçalayan elimdeki dumandı

korkardım korkardım da 

kazanmaya mecali olmayan kaybetmekten korkar mı?

yanıma dört kuzgun sokuldu sabaha karşı sayıkladım 

biri halimden anlardı

bir cennet birahaneler şansım azdı zam geldi

bir sen vardın tanrı değil hayat aldı ellerimden

bir öyle alışmışım ki dönsen geri bilmem

beni öldüreceğimden çekinirdim 

korkardım