Sadece ölümü düşünmek insana erdemli olması için yeter. Yeniden dirilip seni var kılan bir yaratıcının karşısına çıkacağını varsayabilirsin. Fakat ölüm hiç değişmez o herkes için aynı. Aslında insan varsayımlardan öte elinde bulunan tek gerçeğe odaklanmalı o da bir gün ölecek olmasıdır. Her gün bir mucizeye uyanan insanın eğer bu büyüden başı dönseydi dünyada kötülük olmazdı. İşte burada haz devreye giriyor, haz insana vicdan ve erdemliliği unutturur. Eğer sevginin ve iyi olmanın doğru olduğuna inanıyorsan başkalarının ne yaptığı ve sana ne yapman gerektiği hakkında söyledikleri umurunda olmamalı. Herkes tek başına. Eğer dünyadaki koşulların sana ağır geldiğini hissediyor ve her nefesin bir can çekişmeye dönüşüyorsa ölümü hatırla bu hatırlayış her şeyin sonucunun aynı olduğunu gösterecek. Ne kadar çabalasan da var oluşunu yok kılamayacaksın bir romandaki yolcu olduğunu hayal et. 

Bu romana uyandığın her sabahta yaptığın seçimlerin sonucunda yeni bir sayfa eklediğini hayal et, aslında bu hayalden öte bir şey olsun senin için, ölüm gününe kadar iyi ol, yardım et, cömert ol, kötülüğün sadece kendine olsun. sana iyi bir insansın demelerini de bekleme. Elinde olmayan şeylerin, elinde olan şeylerden fazla olduğunu sakın unutma, seni kaygılandıran şeyin dünya olduğunu ve nasılsa bir gün ondan ayrılacağını unutma, bu unutmayışın sonucunda kaygın azalacak. Dünyadaki kötülük senin elinde değil fakat iyi ölmek senin elinde. Seçimlerinin meyvesini yerken bedelini de ödemeyi göze al! Çok gerçekçi bir romandasın, dünyaya bir serüven gözüyle bak, iyi ol! 

Başkalarının söyledikleri ve eylemleriyle bakarsan eğer bir başkası olursun.

Kimsenin, bir başkasının ne hissettiğini ve ne düşündüğünü bilemeyeceğini unutma işte bu yüzden hakkında söylenilen şeyler senin için anlamlı hale gelmesin ve asla kaygılanma, kendi hakkında bildiklerin sana mutlu olman ve ölüme rahatça gitmen için yeter. Var oluşun boyunca kendi kararların uğruna mutlu olmak ya da zorda kalmak dışında daha mutluluk verici bir şeye varamayacağını ve güveneceğin tek kişinin, ne hissettiğini ve ne düşündüğünü kesin bildiğin kendinin olduğunu unutma. Ya başkalarını suçlayarak hayatın hakkında şikayet edip romanda yeni bir sayfanın yazılmamasına sebep olursun ya da başına gelen her şeyi kabul edip sayfalardan sayfalara bir yolculuk yaparsın. Bu yolda aşman gereken kaygı ve korkuyu ölümü hatırlayarak unut ve hep büyülen.