“İstanbul” diyorlar bana
Güzel şehir.
Susturuyorum sesleri,
Çünkü kaldı boğazında umutlarım
Çıkmaza soktu her sokağı
Kirletti yağmurları,
Denizinde boğuldu balıklar.
Ruhumu astım bir çınarın dalına
Ve kaçtım oradan.
Bulursanız bırakın ya da fırlatın denizin en dibine.
Takılsın yosunlara ruhum.
Görmeyeyim Galata’yı
İnce, uzun ve biraz da yaralı
Dolaşayım olur olmadık yerlerde.
Sesim çok yüksek çıksın mesela sokaklarda.
Sanki, sanki varlığımı ispatlamak istercesine güleyim.
Nefes alayım çıkmazlardan çıkınca.
“Hayır” diyebileyim mesela insanlara.
Hayat bir tuvalse bana verilmiş
Sadece ben renklendireyim.
İzleriniz ruhumda baki
Fakat kalmasın tuvalimde renkleriniz.
Çiçeğe, çocuğa, hayvana gülümseyeyim.
Artık yaraya gülümsemeyeyim.
Ahlardan yapılmış köprülerim yıkılsın.
Ben artık biraz deli divane olayım ama akmasın gözümden yaş buralarda.