Koşullu yakınlaşmaları sevmiyorum.

Sınırları önceden çizilmiş, çoktan tanımlanmış, çerçevesine karar verilmiş yakınlaşmalar ancak en samimi şeyleri sahteleştirmek işlevi görebilir. Farkında olmadan. Çerçevenin içine ne koyarsan koy, artık bir heyecanı kalmamıştır. Paylaşılanın kendisinin potansiyelleri ölüdür orda. Ne bir hikayenin parçasıdır, ne bir serüvenin yolunu açar artık. Koşullu yaklaşılan her şey gibi, yaşamla değil öldürmekle ilgilidir artık. Karar verilenin gerçekleğine hizmet etmek için, paylaşmanın ve yakınlaşmanın sonuçları çoktan masaya konmuştur. Kontrollü bir deney ortamıdır artık olan bitenin bağlamı. Yaşam öngörülemezliklerse eğer, yaşamın doğasına zıt bir inat alanıdır orası.

Ve öldürülenler çok katmanlıdır. Başka ölümlerin yolunu açar. Oraya konulan her şey boşluktadır artık, anlam aranmaz bir yerde. Kişi kendinde olanı anlamından sıyırarak, yavaş ve görünmez bir ölümün kucağına teslim etmiştir artık. (Buradaki anlam kişinin kendiliği ve hikayesi ile ilgili.)

Koşullu her yakınlaşma, kendilikten vaz geçme eylemidir bana göre. Kendilik aktivitesi özgürlük gerektirir. Orada ise özgürlükten kaçış vardır.

Bir şeyi oldurmak için başlamak ne kadar samimiyetten uzaksa, olmasın üzerine bir motivasyon da aynı derecede uzaktır. Üstelik orda sahte bir özgürlük vaadi vardır. Güvensiz bir alanda güven arayışı vardır. Kişi kendine doğru her adımında daha da susuz kalacaktır. Kendin olduğun her anın varlığı o çerçeve içine mahkumdur artık. Onu yeşertecek, güçlendirecek, çogaltacak suyu ve ışığı kesilmiştir.

Katmanları başka başka zamanlarda açılacak bir kazalar, ölümler silsilesi başlamıştır. Hissedilenlerin küçük ve zayıf bir kıvılcım olarak sönmeye mahkum olduğu bir evren yaratılmıştır.

Paylaşılanın büyüsü yoktur orda, karşılıklı bir merak gereğini yitirmiştir. Bir keşif alanı olmaktan çıkmıştır artık paylaşılan anlar. Yakınlık bir illüzyondur. Yanyana farklı bir uzağı deneyimlemektir belki. Ne kadar derine inerse ortaya konulanlar, o kadar uzaklaştırır hatta.

İşin kötü yanı, kötü bir alışkanlık edinmek gibidir bir yandan da koşullu yaklaşmak.

Tabii ki tüm bu söylediklerim, bence böyle.