seni tanıdığımda kalbinden bir boşluk sızıyordu Tarık

sızıyordu çünkü özgür olmak fikrine tutulmuştun ne iyi

ceplerinde ellerim ve birlikte ıskalamıştık eceli

ama biliyorsun biz seninle hiçbir şey değildik

istersen artık kandırma sen de kendini


bir yaranı kapatıyorum diğerini açıyorsun Tarık

bence kendini sevmeye biraz zaman ayırmalısın

böylece bir ton daha koyulaşacak renklerin

ve aynaya baktığında kendini görebileceksin

ve böylece bağırabileceksin aynaya nihayet

"bak Tarık sen değilsin gerçek!"


önce kendi dilinin alfabesini öğren Tarık

çünkü sen beni anlayamıyorsun

ağzını açtığın anda ağzıma dökülüyor sözcüklerim

benim kendi sözcüklerim bana senin ağzından

bence kendini anlamaya biraz zaman ayırmalısın

ki ölü bir lisan da olsam anlayabilesin beni


biliyor musun bir silahım olsaydı ayaklarıma sıkardım Tarık

çünkü ayaklarım beni hep sana taşıdılar ve

omurgam hep sana göre şekillendi ne yazık ki

bu yüzden hislerimi öldürerek incitemezsin beni


ama sen

beni

anlayamıyorsun

çünkü herkesle aynı anda yanıldın Tarık

herkes gibi


ben ölmeye karar verdim biliyor musun Tarık

zaten bir süredir yaşıyor muyum ki

işte sana bakarak sahneyi terk ediyorum

sahneyi sana bakarak terk ediyorum ve seni sana bakarak terk ediyorum ve kendimi sana bakarak seni ve özgürlüğümü

artık ben nereden çıkıyorsam orasıdır çıkış kapısı


uyudukça unutuyorsun Tarık

açık tut gözlerini


ben bu hikâyeyi sonundan başlayıp anlatırsam

sen bana seni hatırlayıp hatırlamadığımı sorarsın

ben de derim ki seni hatırlamıyorum Tarık

çünkü ben seni hiç unutmadım

ve bunu gerçekten istemediğim için yaptım


aslında seni tanımıyorum bunu sen de biliyorsun Tarık

ama seni tanısaydım


senden hiç hoşlanmazdım


ve ben senden hiç hoşlanmıyorum Tarık

çünkü mahvetmeme izin vermiyorsun kendimi.