Yüksekte oturdum, çok yüksekte. Dokunmaya çalıştım göğe. Zemin kar kaplıyken çıkardım kürkümü, astım rüştümü. Denizi tuzlamayı ihmal edip bi' ısırık aldım kibrimden ben kralken. Tatlı bal kabağı benimdi, tek gözlü balina benimdi, henüz tattığım sek turşu, ardımda dolanan kara silüet benimdi. Hepsi benimdi. Ben benimdim ben kralken. Birer birer atladılar üzerime kölelerim. Altta kaldım, canım çıktı. Mahvetmelerine bu anı, müsaade edemezdim. Baktıklarında tadıma, sevdiler ve nefret ettiler. Düştü yere, kayboldu ağırlığım. Bitirin, sıra bana gelsin artık, bitirin diye haykırdım ben kralken. Kelepçelerimden kurtulup hissettim dizlerimi. Ardımdan aramaya çıktılar beni. Bulsalar haberleri yoktu yok edeceklerinden beni. Çırpındım bir kaşık suda. Temizlenmeyi beklerken yandı su günahlarımdan. Tekrar doğdum, tekrar boğuldum. Tuzlamadığım deniz intikam almaya kalkarken kral olamadım yeniden. İhanetleri soğuktu, eski görevim kadar soğuk. Şimdi ben kendi kafesimde kendi öfkemle çırılçıplakken tepede göğe yükselmeye çabalayan kral aynı hissediyor mu benimle?