Eve geldiğinde mutfaktan gelen hamur kokularını duydu. Çantasını yarın sabah alacağı yere fırlattı ve mutfağa doğru ilerledi. Neredeyse her özel günde yapılan bir dizi hamur işini mutfak kapısından süzdü. Alışık olmadığı kremalı pasta, diğerlerinin yanında dikkatini çekti... Özel gün kutlandı. Aradan fazla zaman geçmedi. Yine bir gün tekrar dışarıdan eve geldi. Benzer kokular, mutfak masasının üzerindeki kremalı pasta... 

Evde özel gün kutlamalarının arttığını fark etmişti. Bu onun için şimdilik oldukça iyi gidiyordu. Ancak zamanla kremalı pastaya alıştı. Aslında en başından beri kremalı pastayı sevmediğini fark etti. Bunu önceki hayatında bilmiyordu. Kremalı pastayı sadece yılda birkaç kez önüne konduğunda tüketiyordu. Böyle zamanlarda etrafındaki herkes pastadan fazlasıyla yiyor, pasta çok beğeniliyor, haliyle kendi üzerinde pastayı sevmesi için bir baskı hissediyordu. Bu baskı onu kontrol altında epeyce bir süre tuttu ama artık işler değişti. Artık kendi pastaları vardı. İstediği kadar yemeyebilird... Pastayla başlayan bu serüven, artık geçmişte elde etmek istediği çoğu şey için geçerli. Önceden arzuladıkları etrafında çoğaldıkça ilk seferki heyecanını yitiriyor, onlardan soğuyordu. Sonunda kaçınılmaz mutsuzluğa yakalanıyordu.