sabah çarşafın kokusu seni çağırır
yatağın sen olan tarafı gibi
ikiye ayrılır
kalbimin
sen olan yarısı
sen olan yarası...
/
bana dinginliğinle gel sevgili
fırtınalarınla değil
kaoslarınla değil
açmazlarınla değil
sükuneti getir koy yanıma
kapıyı çalmadan gir içeri
anahtarı bırak masaya
bir kahve yap sonra bize
...
perdeleri kapa
gözlerimi kapa
/
gözlerinden kalbe çıkan bir yol var
ne konuşursan konuş
ille de mevzuyu aşka getiren
eli ayağı dolaştıran
bir ses var sende
kelimelere mana veren
verilmiş bütün manaları
ters yüz eden
yaşadığın şehre hiç benzemeyen
bir yüz var sende...
/
ne acayip bu hayatın denklemi
bütün vesveselerden
soru işaretlerinden sıyrılıp
seninle oturup
bir çay içsek karşılıklı
sanki her şey yoluna girecek...