Deri bavul ayağımın sağına, yarılanmış sigaramın külüyle aynı anda düştü.
Balkon korkuluğunun hemen üzerinde, deniz dalgalarından hediye saçları ve aydınlık omuzlarının ara yerinde; senden bir bok olmaz bakışı...
Sözüm bittiğinde Celal abiyle, Argosi'nin boş saman kağıdı bakışlarına istediğim cevabı çizerdim.
Gerçi Argosi'nin suçu yok o kukla; itip kakmazsam ete kemiğe bürünmez, çıkarmaz sesini, takınmaz ifadesini.
Ama maharetlidir; anlatır isminin nerden geldiğini...
İskemlenin ayaklarına sırtı dayalı Argosi'mi aldım. Üfledim ruhunu başladı anlatmaya.
-1925'ten beri milyon dolu bond çantalar kapımda; sivri dişleri salyalı Amerikan müteahitleri. İsterler Sahaf Argosi'yi.
Sağım solum, önüm arkam doldu göğü delenlerle; ama söz! Çınar ağacı daha devrilmedi, yıktırmam kitap teknemi.
Madem cilt cilt yazmış birileri, enkaz altında bırakmam satırlarını, dizelerini...
-Reytingimiz az ama, alemde bir ismimiz var Celal Abi..."Kukla Argosi".