hep bir dolu bakış seramonisi
güzellik demirlenmiş ayak bileklerine
şehrin en büyük göğüne durdum
ne kısrak ne küheylan ne taymış
kurşunlar kuş olmaya adaymış
civan doktor e mühendis
canacan-dişediş bakışsız gözlerimdeki is
gün olur peçeyle tutunur hayata ömrüme
dindarlığıma deva hanginiz
kuş olsak kul olduğumuzcasına
balık olsak deniz olmamacasına
ah bir şatifillinin koncasına
ne çiçekler cennetler dikeriz
sanki biz
27 şubat pazarları
en sen ve en ben
yan-sön dur-kalk
dol-boşal çıkmazcılık oynayan
sanki en bu şehir
hiç yanmayan geniz
orada yummacık git/gel duran
bizim yular tutmaz harmonimiz