Göğüs kafesimin içinde hapis

Defalarca tehdit ettim.

Kimi zaman öleceğim sandım.

Durmasını istediğim oldu.

Kimi zaman ölmeyi istedim.

Durmasından korktuğum.

Kül olana kadar dedi.

Yolunu bulana kadar.

Sonuna varana kadar.

Senin değil bu yaşam.

Ben senin içinde hapis değil,

Sen benim dışımda kabuk.

Zamanın dolacak dedi. 

Bu mevsim bitecek,

Soyunacağım seni.

Ben durmam dedim, sen dönüşeceksin.

Ben ölmem dedi, sen değişeceksin.

Öğreneceksin dedim ritmimde atmayı.

Alışacaksın dedi attığım kadar yaşamaya.

Kalbiyle çatışması insanın (yaşam bu galiba.)

Uzlaşamamak savaş.

Üstünlüğü hastalık. Galibiyeti ölüm.

Kaosun dansını öğrenmek, yaşayabilmek gerek.

Sonra da sürdürmek bu dansı.

Savaşı bırakıp gül uzattım şimdi,

Bu dansta bana eşlik eder misin?

Kaçmak yok, koşmak yok.

Birlikte ayrılırız sahneden,

Sonuna kadar değil gitmek istediğim, 

Müzik durana kadar değil,

Sonuma kadar, sen durana kadar.

İçi kara, dışı ölmüş, feri sönmüş bir kabuk.

Sen ateş, ben kömür, birlikte yanalım.

Köz olalım önce, bu dans bitmesin.

Yağmuru yakalım, yine de sönmesin.

Ne olursa olsun. Yanalım. Yansın.

Yakarsa yaksın hatta, ama bitmesin, sürsün.

Yaksın. Yansın. Yansın. Kül olana kadar.