Bir masanın başında kendim ile savaşıyorum. Masanın ayağı sallanıyor, ben sallanıyorum. Sonra kavga ediyorum Ümit Yaşar ile, kelimelerin acı veriyor diyorum, sus diyorum. Susmuyor... Kaybedişlerin tam ortasındayım bu gece, sevdanın bedelini ödüyorum. Ellerim titrek, Neşet Ertaş'ın titreyen alevi gibi. Ayağa kalkıyorum, biraz daha demleneyim diyorum. Sevdin diyorum, sadece sevdin, daha fazlasını bekleme. Lanetlenmişsin. Bekleme diyorum, bekleme... Sonra Ahmed Arif geliyor aklıma, onunla konuşuyorum. Beklemiş ömrü boyunca, anlatıyor her ayrıntısını bana. Derken Şekspir de katılıyor aramıza. Beklemek cehennemdir diyor. Kalkıyorum sarılmaya ama ekleyiveriyor sonuna, yine de beklerim seni diyor. Olduğum gibi çöküyorum dizlerimin üstüne, bekleyiş bitti, unutuş başladı diyecekken en başa dönüyorum. Umut, evet yine umut ediyorum. Küllerimden doğmuşken tekrar alevler içine yürüyorum...