Ben bir kapı kulbuyum. Bir işi çözemiyordum; kapıma monte edildiğimden beri, doğduğumdan beri.
Herkes beni bu kadar kullanırken nasıl oluyor da beni hiç düşünmüyorlardı? Kimsenin aklına bile gelmiyordum.
Biri için 'hayat geçincemesidir', biri için 'sevgilisinden ayrılmıştır', biri için 'bi sevdiğini kaybetmiştir', diğeri için 'kafası iyidir', öteki için 'kafası hiç normal olmamıştır zaten' ve birisi için de 'çok zekidir, vakti yoktur beni düşünmeye' diyordum. Ama oysa tüm işinizi ben görüyorum... Desem de nafile oluyor çırpınışım, zira kimse duymuyordu.
Diğer kapı kulpları ile konuşuyorum. Hepsi halinden memnun, 'takma ya' diyorlar. Hatta altın varaklıydı bir tanesi. Benzer şeyler söyledi. Çok düşündüm. Bir gün açmadım tuvalet kapımı. Sonra baktım ki daha eğlencelisi var; içeri aldım birini, çıkarmadım dışarı. Kapıyı kırdılar. Sonra yine olan bana oldu. Her yerim yara bere oldu. Çöpün yanına bıraktılar. Sonra birisi sırtına yüklendi bizi, kırık kapıyla beni. Bir sıcaklık hissettim. Eridim. Ama bir türlü YOK OLAMIYORUM!!!. Formum değişti. Ben de nolduğumu anlayamadım. Ama kendimi bile tanıyamaz haldeydim. Yine de ben bendim. Sonra bir yere götürdüler beni. Her sabah beni temizliyorlardı. Keyfim yerindeydi. Baktım ki yalan dolan içeride gırla! Hepimizi soyuyorlar, seni de! Meğer 'içlerine' girmişim şans eseri! Bana iyi bakılıyordu da kapının dışındakilere üzülüyordum. Bu defa bedenim değil, içim eriyordu. Sesim hiçbir zaman duyulmamıştı evet, ama şimdi yırtınmak istiyordum. Kapımı hep kitlediler. Sürekli kitlediler. Kitlediler, kitlediler, kitlendik, siz de kitlenmek üzereydiniz. Sonra bir gün kapıyı yine kırdılar. Olan da hep zavallı kapıya oluyordu, iyi ki kulptum. Çok korktum başta. El koyduk her şeye, dediler kıranlar. Beni kimse görmedi yine. Ama her şeyi hatırlıyorum. Her şeyi 'gerçeğine dönüştüreceğiz' dediler. Ne dediklerini anlamadım. Üzerime de alınmadım. Yine bizi sallayan yok, dedim kapıya. Kapı 'sus, bunlar onlar', dedi bana. Sonra bizi yine erittiler. Ama bu defa hep beraberdik; anahtar, kapı, ben, kürek, çivi, orak çekiç...